Blogger tarafından desteklenmektedir.
RSS

Dantel dantel İşlenmiş hayatlar...

Danteller Türk kadının maharetinin simgesi ve evlerimizi süsleyen değerli el sanatlarımızdandır.

Kadınlarımızın özenle ördüğü ve bir sanat haline getirdiği dantellerimizi evlerimizin her köşesinde,özellikle değerli eşyalarımızın üzerlerinde sergilediğimiz zamanlardı...

Henüz ergenlik çağına yeni gelmiş genç kızlarımıza "Bu bizim adetimizdir!" zihniyeti yerleştirilmiş,bir gelenek haline getirilmiştir."Ağaç Yaş iken eğilir!" derler ve tutuştururlardı elimize"Örenbayan İpliği"ni ve "Tığ"ı. "Yirmi zincir çekmekle başla bakalım!" emirleriyle başlardık örmeye.Bir yandan ipliği sıkıca tutar ,bir yandan onlar gibi dantel örmek için heyecanlanır ,sevinirdik...

        Ve "artık büyüdün!" sözleri ile Çocuk oyunlarımızdan sıyrılıp bizden büyük teyzelerimizin nenelerimizin yanında yer almaya başladık.

        Her birimizin elinde "El İşi" bulunur, Kimisi evlerine paspaslar,kimisi torununa patikler örerken, bizlerde çeyizimizi yapma telaşına düşerdik.Çünkü,"Dantelsiz ev Çeyizsiz Gelin olmaz!"dı.

        Sandığını en güzel çeyizlerle doldurma telaşıyla ,bu sözü bir nevi yaşam biçimi belleyerek,"en güzel sandık benim olacak" gayreti ile örerdik tüm dantelleri.. Simetrik bir nizamla ve sol elinin baş parmağını kaldırarak dantellerin örülmesi sırasında acemiliklerimizi hiç belli etmemek için,"ben işimde titizim!" havası verilirdi. Sandığı doldurana kadar dantel örmek , "Hamarat ve gelinlik kız" sayılmak için olmazsa olmazdı...

        Örmeye başladığında bir gülümseme oluşurdu ister istemez genç kızların yüzlerinde.Evlilik hayalleri de yüzlerindeki tebessümün en büyük nedenlerinden olurdu.Örülen her fiskos masası örtüsü,vitrin örtülerinin hepsi ,daha olmayan evinin gözlerinde canlanma nedeniydi."Hadi gız sandığın tamamlanmak üzere bide goca bulursan tamam!"gibi takılmalar ve şakalarla kızaran yüzlerdeki masumiyet ve heyecan,utangaç ve mahzun bir tebessüm ile ellere geçer, bütün gün bu gayret ile danteller örülürdü.Genç kızlığa ilk adım attığımız o yıllar da kendimizi gelinlik kız olarak görmenin ve göstermenin de verdiği heyecanla ,bizim hayallerimizde örülmüş her dantel damadımıza atılan bir adımdı. Kaynanamıza kendimizi beğendirmek için ve adeta "En güzel , En Hamarat gelin benim gelinim !" desinler diye verilen bir savaştı..

        Düğünün ertesi günü "Duvak" yapılır ve bu güzel el emekleri gelinin yatağına bütün ihtişamıyla dizilirdi. Bir sanat sergisinin teşhir salonundaymış gibi konu komşuya gösterilirdi... Belki kokteyl kadehleri ellerinde olmaz dı ama komşular toplanır dantelleri incelerdi. Bazen beğenmezler ,imalı sözlerini sanki "dantel zinciri" gibi itina ile ve peş peşe sıralarlar dı. Kimileri ise örülen bu dantelleri beğenirler ve bir yandan da örneğini "Çalma (!)"telaşına düşerler di..İşte aslında tüm bu hazırlık "Duvak"günü içindir. Ve tek tek bohçalar dizilir,damadın yakınlarına hediyeler verilir,acaba beğendi mi sorusu ise hep akıllarda yanıtsız kalır dı...

        Bizim Zamanımızın olmazsa olmazı olan danteller gün geçtikçe değersiz bir nesne, gereksiz bir gayret, ve "çok arabesk (!)" bir uğraş haline geldi .Belki sebebi gelişen teknoloji ile birlikte dantel makinelerinin icat olması ve binlerce genç kızın ördüğü dantellerin bir kaç saatte üretilebilmesi idi. Neredeyse el örgülerinden ayırt edilemeyecek kadar benzerinin örülmesi , el örgüsü dantelin popülerliğini kaybetme nedeni oldu .Ama asıl neden belki de geleneğe ve "özüne" ait olan her şeyin "geri kafalılık" sayılması ve artık kimsenin uzun ve geniş zamanlarının, dingin ve huzurlu bir hayatlarının olmaması idi.Bitmeyen bir telaş ile koşarak yaşanan hayatların içinde Dantel e ayıracak zamanı yoktu kimsenin, ama, Dantel sadece basit bir örgü nesnesinden ibaret değildi; kendi ihtiyaçlarımızı üretmekle birlikte hünerlerimizi de geliştiriyor, hayal gücümüz ile süslüyorduk ... Günümüz genç kızlarının artık öğrenemeyeceği bir çok güzel ve yaratıcı değerde, umut etmek, sevdanı anlatmak, sebat etmek, sabretmek, şükretmek, ve başarmışlık hissi de bu şekilde yitirilmiş oldu...!

Yazan: Melek Sarıkaya

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

0 yorum:

Yorum Gönder

Yazıyla ilgili Yorumlarınızı Paylaşabilirsiniz.